To do a thing speedily, minister, be nimble in work, to be continuous in course or pace, to be active or agile in doing a thing, to serve and work, to labour, to assist/help. Hafadatun = grandsons; grandchildren; daughters.
Bir şeyi çabucak yapmak, hizmet etmek, işte çevik olmak, rotada veya hızda sürekli olmak, bir şeyi yaparken aktif veya çevik olmak, hizmet etmek ve çalışmak, çalışmak, yardım etmek veya yardım etmek. Hafadatun = torunlar; torunlar; kız çocukları.
All words derived from ḥā fā dāl root word